Çözüm Odaklı Kısa Terapi
Insoo Kim Berg ve Steve de Shazer’in öncülük ettiği bir psikoterapi yöntemidir. Bu terapide amaç 1-4 seans görüşme yaparak Danışana çözüm yolunda farkındalık kazandırmak ve değişimi başlatmaktır.
Çözüm Odaklık Kısa Terapi oldukça yalın ve anlaşılır ancak uygulaması çok fazla deneyim isteyen bir psikoterapidir.
- Problem değil, çözüm odaklıdır. Çözüm için problemin etraflıca konuşulması, kökeninin ve gelişim sürecinin irdelenmesi gerekmez. Doğrudan çözüme odaklanır.
- ”Geçmiş” değil, “şimdi ve gelecek” konuşulur.
- Çözüm Odaklı Kısa Terapininin esasını sorular oluşturur. Her soru umut veren, değişime işaret eden ve danışanı yetkin kılan “gelecek” soruları şeklindedir.
- Danışanlar “kendi hayatlarının uzmanıdır”; Terapistler de onların istediği hayata ulaşmasına yardım edecek “soruların uzmanıdır”.
- Umut ve iyimserlik Terapinin temelini oluşturur.
- *Psikopatoloji, psikiyatrik/psikodinamik tanı ya da etyolojiye ait bir kuramı yoktur.
- Terapist “geriden liderlik” yapar.
- Terapist Danışanın aktardıklarının ardına/arkasına ve altına bakmaz; Terapistin aklında “asıl gerçek nedir?” diye bir soru yoktur.
- Terapist meraklıdır; Danışanın bakış açısını ve yaşadıklarını merak eder. Bunları bir Kurama dayamaya/oturtmaya çalışmaz. Terapist saygılıdır; Danışanın terapiye getirdiği her şeyin onun için çok önemli olduğunu kabul eder ve buna saygı gösterir. Terapist temkinlidir; Danışın ne demek istediği, neyi kastettiği, gerçekte neler olduğu, danışan için neyin en iyi/faydalı olduğu konularında varsayımlarda bulunmaz ve akıl yürütmez. Bu yüzden fikrini/görüşlerini söylerken temkinlidir, danışanın ret etmesi ya da düzeltmesi için geniş bir alan bırakır.
- Terapist her seansı “ilk ve son” seansmış gibi görür. Gündemi danışan belirler. Danışan her bir seansa başka bir konu/amaç ile gelebilir ve tekrar bir randevu istemeyebilir.
- Terapide duygular yerine duyguların yol açtığı davranışlar konuşulur. Terapist özellikle negatif duyguları sormaktan kaçınır.
- Terapist asla çözümler üretmez ve zihninin çözümler üretmeye çalışmasına engel olur. Kendi için en iyi çözümü Danışanın bulmasını ister, buna çabalar ve Danışanın aklına güvenir, inanır ve saygı duyar.
- Danışanın aldığı karar o an elindeki seçeneklerin en iyisidir.
- Danışan değişim için ihtiyaç duyduğu tüm kaynaklara sahiptir.
- Başka kuramlarda “patoloji” olarak adlandırılan durumlar aslında birer “alışkanlıktır” ve tüm alışkanlılar değiştirilebilir.
- Değişim kaçınılmazdır. Bu, her değişimin iyi, istenilen ve gerekli olduğu anlamına gelmez. Terapide amaç değişimi Danışanın hedefine göre yapmaktır.
- ”Bozulmadıysa tamir etme. Çalışan bir şeyi daha çok yap. Eğer çalışmıyorsa başka/yeni bir şeyi dene”.
- Terapide “direnç” yoktur; Danışan ne Terapiste ne de terapiye direnç gösterir. Burada Terapistin esnek olması gerekir.
- Sorun ile çözüm arasında bir mantık ilişkisinin olması gerekmez. Sorunun kaynağına ve gelişimine bakmadan ve incelemeden de çözüm/değişim gerçekleştirilebilir.
- Çok küçük değişimler büyük değişimlere yol açar. Terapinin amacı küçük değişimleri başlatmaktır; başlangıç için ihtiyaç duyulan da budur zaten. Danışan değişimi başlattıktan sonra terapistin onun “yolundan çekilmesi” gerekir.
- Danışanın hedefi/amacı onun için gerçekten önemli olmalıdır. Hedefin ilişkisel bir boyutu olmalıdır. Danışan terapi sürecinde hedefini/amacını değiştirebilir, Terapist buna saygı duyar.
Kaynaklar:
1.Solution Focused Brief Therapy:100 Key Points and Techniques. Ratner H, George E, Iveson C. Routledge; 2012
2.Brief Coaching: A Solution Focused Approach (Essential Coaching Skills and Knowledge). Chris Iveson, Evan George. Routledge; 2011
3.Solution Focused Narrative Therapy. Linda Metcalf. Springer Publishing Co, 2017